Fantastik edebiyat türünde yer alan Tiamat’ın Kolyesi, zihinlerde yer etmiş kalıpları yıkarak fantastik, bilim kurgu, mitolojik ve tarihi ögeleri bir arada kullanmıştır. Zaman ve mekan kavramı yazarın hayal gücüyle birleşerek yeni bir boyut kazanmaktadır. Bu kitap her şeyden önce fantastik bir türde olmasına rağmen tarihte geçen gerçek olaylarla harmanlanarak yazılmıştır.

“Yıllardır gördüğü korkutucu rüyanın gizemini çözmeye karar veren Temmuz, rüyasında gördüğü yere doğru bir yolculuğa çıkar. Ancak gittiği yerde tesadüfen satın aldığı kolye bütün planlarını altüst eder. Zamanda yolculuk yapmaya başlayan Temmuz’un eve geri dönebilmesi için tamamlaması gereken beş farklı görev vardır. Tüm görevleri başarıyla tamamlasa bile eve geri dönüp dönemeyeceği meçhuldür.”

“Kitap Temmuz’un Irak’a yaptığı yolculukla başlar.Eski Babil kentine ulaşır, bir semt pazarında Tiamat’ın kolyesini bulur. Kolyeyi taktıktan sonra bir zamanlar Babil’in asma bahçelerinin olduğu yere gider. Ancak tüm şartlar yerine gelmiş ve Temmuz’un macerası asıl şimdi başlamıştır. Zaman girdabıyla zamanda yolculuk yapmaya başlayan Temmuz’un ilk durağı Babil olur.”

“Zaman girdabıyla yolculuk yapmaya başlayan Temmuz’un ikinci durağı Endülüs olur. Kordoba’da yaşanan bir savaşın ortasına düşen Temmuz ve Kingu, Ömer hocanın yardımıyla Kızıl Sarayı bulmak için yola düşer.”

“Kitabın üçüncü bölümünde Temmuz ve Kingu Asya’nın güzelliklerini içinde barındıran Bali’ye giderler. Temmuz kendini Bratan gölünde yaşayan bir Uyapu olarak bulur. “

“Kitabın dördüncü bölümünde Temmuz ve Kingu kendilerini Marduk’un yıldızı olan Jüpiter’de bulurlar. Kolyenin aradığı gücü bulmak hiç kolay olmayacaktır. Bir yandan araştırma yaparken bir yandan da hayatta kalmaya çalışırlar. Jüpiterli bir delikanlı olan Neon’la tanıştıktan sonra Temmuz için olaylar daha da karmaşık bir hal alır. Artık aşkı için bir seçim yapmak zorundadır. “

“Kitabın son bölümünde Tiamat’ın ihtiyacı olan tüm güçleri bir araya getiren Temmuz kendini yine Babil’de bulur. Son bölümde okuyucuları büyük bir sürpriz beklemektedir.”

 

“Bu roman fantastik bir evrende kaybolmayı dileyen herkes için yazıldı.”

 

Ayşenur Bağlı*

 

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *

X